ABOUT ILAD
 

ECREA 2012

24 - 27 Ekim 2012 de istanbul’da toplanan ECREA Avrupa İletişim Konferansı’nda ECREA’nın partneri olan İLAD İletişim Araştırmaları Derneği,  üç özel panel düzenledi. 

Bu panellerde iletişim eğitiminin tarihi ve iletişim fakültelerindeki gelişim ile günümüz medyasının halleri masaya yatırıldı.




İki yılda bir düzenlenen Avrupa İletişim Konferansı (ECREA 2012) Amsterdam, Hamburg ve Barcelona’nın ardından 2012 yılında 24-27 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. “Sosyal Medya ve Global Sesler” temasıyla sosyal medyayı ve etkilerini ele alan konferans, Avrupa İletişim Araştırmaları Derneği (ECREA) ve İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) işbirliğiyle tamamlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü’nde düzenlenen konferansta 58 ülkeden dünyanın önde gelen iletişim 1200 iletişim akademisyeni sosyal medya iletişiminin politik açıdan önemini ve sosyal hareketlere etkisini tartıştı.
 
Konferansın açılışını yapan Avrupa Üniversitesi Enstitüsü Profesörü Donatella Della Porta ve Oklahoma Üniversitesi Profesörü Clemencia Rodríguez, toplumsal hareketlerde sosyal medyanın kullanımı ve demokrasi ilişkisinden söz etti. Konferansın ikinci gününde ise globalleşme ve kültür transferi konusundaki çalışmalarıyla dikkat çeken Westminster Üniversitesi Hint Medya Merkezi yöneticisi Profesör Daya Thussu ile kamusal alanın iletişim kanallarının etkisiyle “pazar alanı” haline dönüştüğüne vurgu yapan Ljubljana Üniversitesi Profesörü Slavko Splichal değerlendirmelerde bulundu. 

Konferans sırasında #ECREA12 ve #ECC12 hashtag’iyle twitterda canlı bir akış başladı ve konferans sonrasında yorumlar yine twitter ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde, bloglarda sürdürüldü.

58 ülkeden 1200 iletişim akademisyeninin ortak görüşü: Sosyal medyanın gücüyle ülke sınırları yerini global seslere bıraktı. İki yılda bir düzenlenen Avrupa İletişim Konferansı (ECREA 2012) Amsterdam, Hamburg ve Barcelona’nın ardından bu yıl 24-27 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. “Sosyal Medya ve Global Sesler” temasıyla sosyal medyayı ve etkilerini ele alan konferans, Avrupa İletişim Araştırmaları Derneği (ECREA) ve İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) işbirliğiyle tamamlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü’nde düzenlenen konferansta 58 ülkeden dünyanın önde gelen iletişim 1200 iletişim akademisyeni sosyal medya iletişiminin politik açıdan önemini ve sosyal hareketlere etkisini tartıştı.

Konferansın açılışını yapan Avrupa Üniversitesi Enstitüsü Profesörü Donatella Della Porta ve Oklahoma Üniversitesi Profesörü Clemencia Rodríguez, toplumsal hareketlerde sosyal medyanın kullanımı ve demokrasi ilişkisinden söz etti. Konferansın ikinci gününde ise globalleşme ve kültür transferi konusundaki çalışmalarıyla dikkat çeken Westminster Üniversitesi Hint Medya Merkezi yöneticisi Profesör Daya Thussu ile kamusal alanın iletişim kanallarının etkisiyle “pazar alanı” haline dönüştüğüne vurgu yapan Ljubljana Üniversitesi Profesörü Slavko Splichal değerlendirmelerde bulundu. 

Konferans sırasında #ECREA12 ve #ECC12 hashtag’iyle twitterda canlı bir akış başladı ve konferans sonrasında yorumlar yine twitter ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde, bloglarda sürdürüldü.

Konferans için İstanbul’un seçilmesindeki en önemli faktörün ise burada iletişim sektörü ve medyanın en modern iletişim ve bilgi teknolojilerinin kullanıyor olmasının yanı sıra kentin kendine özgü geleneksel, sosyal ve kültürel yapısı olduğu ifade edildi.

ECREA 2012’de öne çıkan mesajlar:
‘Kamusal alan’ kavramı; ‘halk’ ve ‘kamusallık’ gibi geleneksel ve kritik kavramları gölgeledi. Kamusal alanın pazarlaşması, sosyal entegrasyon bireylerin pazara kişisel sadakatleriyle ilişkilendiriliyor. Bu da kamusal alan kavramını yumuşatıyor ve liberalleşmenin ilk aşamalarına ve sakinleşmeye yönlendiriyor.
En hızlı büyüyen ekonomilerin bazılarının bulunduğu ve dünyanın en kalabalık bölgesi olan Asya’daki iletişimdeki ve medyadaki dönüşümün ‘global’ medya çalışmalarında derin bir etkisi var.
Diziler ve filmler ülkelerin “yumuşak güçleridir”. Bunlar ülkelerin kendi kültürlerini aktarmasına aracı olmuştur; Amerikan dizileri, Bollywood ve şimdi de Türk sineması.

Sosyal medya global ve siyasi hareketleri şekillendiriyor.

Günümüzde seçmenler tüketici olarak algılanıyor ve siyaset seçmenin beğenisine göre reklamlaşıyor.
Sosyal hareketler kendi medyalarını oluşturuyor ve sosyal mecralar aracılığıyla tüm dünyaya yayılıyorlar.
Eskiden savaş tanıklarının yazdığı kitaplar sosyal hareketlerin bireyde yarattığı etkiyi yansıtırdı. Bugün siyasal ve toplumsal olaylardan etkilenen bireyler anında paylaştıkları duyguları ile bu sosyal hareketleri de şekillendiriyorlar. Siyasi otoritenin uyguladığı şiddet sosyal medyayla anında gözler önüne seriliyor.
Diziler ve filmler ülkelerin “yumuşak güçleridir”. Bunlar ülkelerin kendi kültürlerini aktarmasına aracı olmuştur; Amerikan dizileri, Bollywood ve şimdi de Türk sineması.